Nasılsın?
‘Nasılsın? ‘ sorusuna nasıl cevap veriyoruz?
Sanırım çok dürüst olmuyoruz, en azından kendi adıma söylemek gerekirse ben çok dürüst olmuyorum bu soruya cevap verirken…
Karşımdakine göre, kendime göre değişebilir ama genelde hep iyiyim derim iyiyimdir de, hastayken bile daha kötü olabileceğimi düşünür o yüzden iyi olduğumu hissederim.
Ama ben en dürüst halimle bu soruya cevap verdiğim; en güvendiğim yanında her halimle beni kabul edeceğini bildiğim, kabul etmese bile vardı bir bildiği dediğim kişiye / kişilere veriyorum.
Yani iyi, kötü, üzgün, sinirli, öfkeli, kırgın her yanımı gösterirken ve paylaşırken acaba sorusu aklıma gelmeyenime veriyorum o dürüst cevabı… Bunu kendime bile zaman zaman yapamıyorum. Kendime dürüst olmadığımdan mı belki değil ama kendimi bazen motive etmek için, geçecek buda demek için belki de. Ama bunu bir düşünmeliyim. Yaptığım ne kadar doğru…
Gelelim sorunun cevabına.
Haftaya bomba gibi başlarken; içimde kelebekler uçuşuyor, ama hem sevinç hem hüzün hem özlem hem mutluluk, Bir garibim neden bilmem
Sanki hiç kötü bir şey olmamış, sanki hiç kırmamış ve kırılmamış gibi, herkese günaydın demek herkese iyi ol sen demek istiyorum bu sabah
Sanki içimde o kırılan yerlerime tek tek sarılmak istiyorum
Hiç görmediniz diye haykırmak değil de, görmedin ve göremeyeceksin ne yapalım canın sağ olsun demek istiyorum
Her şeyle ve herkesle bir anda halleşmek /helalleşmek mümkün mü bilmiyorum ama öyle yapmak istiyorum
Ve mesela görmek istemediklerimi gerçekten görmemek
Görmek istediklerimi görmek istiyorum
Bugün sanki karanlıktan doğan güneş gibi, içimdeki karanlık yanlara da güneş değebilir, göstermek istiyorum
Aslında güne de normal uyandım, gece 2 34 te sabah oldu diye uyanmamı saymazsak… Sabah kalkıp tüm rutinleri hızlıca gerçekleştirip yine koştur koştur evden çıktım.. Karanlıkta evden çıkıyor karanlıkta eve dönüyorum. Malum değişmeyen saat uygulamaları ve güvenli olmayan güvenli hissedemediğim sokaklarda koştururken ilk düşüncem bu oluyor.
Oh yetiştim servise, hatta bekledim bile. Nasıl üşümüş olduğumu da aracın sıcağında fark ediyorum. . Birkaç şarkı dinlerken havanın yavaş yavaş aydınlanmasını izleyip ortalarda görünmeyen güneşi arıyorum.
Aslında nerden bakarsanız bakın gün normal uyandım ama bugün içimde kelebekler var, bağışlamak isteyen affetmek isteyen sevmek isteyen heyecanlı kelebekler var.
Umutlarım var mesela uzaklıkları yakına çevireceğime inanan ya da eski güven duygusunu yenileyecek merhabalara inanan.
Af dilemek ve affetmek de önemli mesela…
Kendimle konuşmalarım da önemli.
En çok da kendime bir af borçluyumdur belki…
Bugün nasılım?
Güne bomba gibi başladım, bir garibim ama bu garipliğimi de sevdim.
Yorumlar
Yorum Gönder