Geometri
Bir şarkı dinledim.
Lise günlerime gitti aklım.
Çokda değişmemiş o çocuksu inancım.
Hala aynı şarkının aynı yerinde gözlerim olduğuna göre.
Öznesiz cümlelerin gizli öznelerini bulmaktan mı yoruldum?
Zaten Türkçem çok da iyi değildi, sevgili hocalarım duymasınlar.
Ben Türkçe dersini şiirleri ve anlatamadığım kendimle sevmiştim. Üstelik ilk okulda, güzel konuşma ve yazma dersinde.
Güzel konuşuyordum da içimdekileri hiç konuşmadığım için kendimi güzel yazmaya vermiştim tee o zamanlar.
El yazım iyi değildi, içimde tuttuklarıma elim yetişemezdi.. Tıpkı yaşlarımın gözlerime yetişemediği gibi. Sonunda gözlerim bitti. Ama hala yazıyorum. Bazen tuttuklarımı, bazen tutamadıklarımı...
Ben geometriyi sevdim. En çok geometriyi.
Hayallerimi orda bir dik atarak hipotenüse gerçek kılabiliyordum. O yüzden çok sevdim geometriyi. Karınca ne kadar dolaşmış o silindirde birtürlü bulamadım ama bence çimleri hesaba katmadıkları içindi o silindirde... Ben çimlerde yürüdüğünü düşündüğüm için hep 2 katı çıktı sonuçlar..
Bir şarkı dinledim.
Yine aynı çocuksu inanan bana döndüm.
Şarkının aynı yerinde gözlerim doldu.
Bu sefer baktığım uzaklar öyle uzaktı ki...
O zamanlar sandığımdan çok daha uzak.
Üstelik ne şiir yetti ne güzel yazma ne geometri.
Hiçbir hesap tutmamıştı işte.
Sevdiğim hiçbir ders işe yaramamıştı bu yaşımda.
Keşke resim yapmayı iyi bilseydim.
Değiştirip boyardım hep acıları...
Yorumlar
Yorum Gönder